Duyuru!!

Doğruluk Ekseni dizisi maalesef son bulmuştur. Bundan sonra yeni bölüm yayınlanmayacaktır.


Stv bundan sonraki yayın hayatına yeni dizi
lerle devam edecektir:

Kollama

Tek Türkiye

4.Osman

Kader Çizgisi

Kırık Kalpler


bu sezon devam edecek olan dizilerdir.

4 Mart 2009 Çarşamba

7.Türkçe Olimpiyatları

ERHAN BAŞYURT (Bugün Gazetesi)

Teksas'ta bir "Sokak Çocuğu" ve Üzeyir Garih'in referansı...

Dünya mı küçülüyor yoksa Türkiye mi büyüyor? Sanırım her ikisi de. Küreselleşme hem iletişim hem de ulaşım imkanlarıyla dünyayı köy haline getirdi. Ona uyum sağlayan Türk girişimciler de hızla dünyaya açılıp, süreci lehlerine çevirdiler. Özellikle de Fethullah Gülen hareketinin bu inanılmaz açılımda büyük rolü var. Hafta sonu çok değerli yazarımız Ahmet Taşgetiren ve Sabah'tan Mahmut Övür'le Teksas Houston'daydım. NBA takımı Houston Rockets'ın stadının yanı başında, uluslararası sergi sarayında müthiş bir "final" yarışması izledim. Sıkı durun, bu bir basket maçı veya beyzbol değil, Türkçe Olimpiyatı Teksas Amerika Finali idi. "Teksas nere Türkiye nere, ne Türkçesi?" dediğinizi duyar gibiyim... Kovboyların yurdu, petrolün başkenti Houston'da onlarca okulun öğrencisi Türkiye'deki finallere katılmak için yarıştılar. Amerika'da Türkler'in en az olduğu Teksas Eyaleti'nde bu katılım son derece şaşırtıcı. Türk girişimcilerin kurduğu Horizon (Ufuk) Vakfı 2000'de, bölgedeki ilk "charter" okullarını açmışlar. "Charter" okullar, devletin öğrenci başına destek ödediği, halk okulları. Özel okulların aksine, öğrenci seçme imkanı yok. Siyah, beyaz, İspanyol, Asyalı... Başvuran herkes okuyabiliyor. Ancak, okulu kendi imkanlarınızla açıyor, işletmeyi kendiniz yapıyorsunuz. Devlet, her yıl yaptığı Eyalet geneli sınavlarla başarınızı ölçüyor. Üç yıl arka arkaya başarısız olanın ya da etnik gruplar arasında başarı dengesi sağlayamayanın lisansını iptal ediyor. Horizon Vakfı'nın okulları, "pekiyi" derecesinde. Bu okullarda okuyan öğrencilerin hazırladığı, "robotic" projesi dünya finallerinde Amerika'yı temsil edecek. Bu nedenle, son okullarını açtıklarında 300 kişilik kadro için 3 bin başvuru olmuş. Kura ile öğrenciler belirlenmiş... Okulların özelliği özellikle fen bilimleri hocalarının Türk olması. Ve daha ilginci, Türkçe'nin de seçmeli ders olarak okutulması. Öğrencilerin neredeyse yarısı Türkçe'yi yarısı da İspanyolca'yı tercih ediyormuş. Türkçe ilgisi gerçekten sevindirici. Bu tercihteki en büyük etken, hocalarına olan yoğun saygı ve sevgileri... Gülen hareketine mensup girişimciler, ilk okullarını daha önce Museviler'e ait bir okulu devralarak işletmeye başlamış. Hikayesi son derece ilgi çekici. Musevi Cemaati, referans istemiş. Onlar da bir yıl bir enerji konferansına geldiğinde temas kurdukları, ağırladıkları Üzeyir Garih'e başvurmuşlar. Garih, irtibat telefonlarını almış. Houston'daki mütevellide yer alan bir arkadaşına ulaşmış. Türk girişimcilere kefil olmuş. "Ödemezlerse, ben ödeyeceğim" demiş... Kapılar açılmış. İkinci okul 2001'de, bu kez bir kilise okulu. Onlar da deneme amaçlı tahsis etmişler. Teksas'ın sınır kasabası El Paso'da ise kilise cemaati, çok memnun kaldıkları için 6 milyon dolarlık bir yatırımla lise kısmını bizzat kendileri inşa edip vakfa tahsis etmişler. Bu okullar, ana okulundan lise sona kadar eğitim verebiliyor. Türk okulları başarılı oldukça, kapılar daha kolay açılmış. Şu an eyalet genelinde 19 okul var. 2009 sonunda 30'u bulacak. Öğrenci sayıları yaklaşık 8 bin. İlk mezunlarını vermeye başlamışlar. Hocaların yüzde 30'u Türk, öğrencilerinse yüzde 10'u bile Müslüman değil. Evrensel barış elçileri, dünyaya huzuru yaymak için çabalayan çağdaş erenler, hiçbir kâr amacı gütmeden şimdi de bir üniversite girişimine başlamışlar. Türk okullarının en çok şu üç özelliği takdir topluyor. Öğrencilere saygı ve şefkati öğretiyorlar. Okullarına uyuşturucu ve çeteler giremiyor. Ailelerle de sıcak güven bağı kuruyorlar. Sonuçta, Türkçe Olimpiyatı elemelerinde yaşanan muhteşem tablo ortaya çıkıyor. Silifke yöresinden halk dansları sunan İspanyol, Siyah ve Asyalı öğrenciler, ellerinde tahta kaşıklarla adeta şok yaşatıyor. Kafkas ve Giresun halk danslarını geride bırakıp, Türkiye'ye gelme şansını elde ettiler. Gesi bağları, Karahisar kalesi türkülerini ise, Can Cana şarkısını seslendiren bir İspanyol (Hispanik) kız öğrenci geride bıraktı. Şiir dalında ise, tam bir sürpriz vardı. Türkiye'deki finale katılma hakkını Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiirini okuyan kız öğrenci kazandı. Ancak ben, herkesin San Antonio'dan yarışmaya katılan 10 yaşındaki Benjamin Vega isimli çocuğun, "Sokak Çocukları" şiirini izlemesini isterdim. Başında şapka, elinde boyacı kutusu ile Bedirhan Gökçe'nin eserini o kadar iyi ve hissederek yorumladı ki, görülmeye değerdi. Amerikan Fox TV spikerlerinin sunduğu, Türk ve Amerikan bayraklarının süslediği dev salonda en büyük alkışı o aldı. Ama maalesef, birinci olamadı. İkinci seçildi. Türkçe Olimpiyatı organizatörlerine ve Teksas'taki hocalarına buradan açık çağrı yapıyorum. "Sokak Çocuğu"nu ne olur kurtarın! Bu şiiri, bu yorumla, tüm Türkiye izlemeli. En az geçtiğimiz yıl Sakarya şiirini okuyan genç kadar başarılı. Tek Türk'ün bulunmadığı yerlerden, Türkçe'yi su gibi konuşturanlara canı gönülden alkışlar. Türkçe'nin evrensel bir barış dili olması yolunda bir beklenti taşımadan bu fedakarlıklara katlananlara sonsuz teşekkürler... Gülen hareketine mensup gönül erlerinin dünyanın dört bir yanında sessiz sedasız ortaya koydukları bu inanılmaz gayretler, dünyayı daha huzurlu ve yaşanılır bir hale getiriyor. Dünya, Türkler için daha da küçülüyor...

7.Türkçe Olimpiyatları İle İlgili Daha Fazla Bilgiye Aşağıda ki Adreslerden
Ulaşabilirsin;

7. Türkçe Olimpiyatları
7. Türkçe Olimpiyatları Müzikleri
7. Türkçe Olimpiyatları videoları
7. Türkçe Olimpiyatları 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder