Duyuru!!

Doğruluk Ekseni dizisi maalesef son bulmuştur. Bundan sonra yeni bölüm yayınlanmayacaktır.


Stv bundan sonraki yayın hayatına yeni dizi
lerle devam edecektir:

Kollama

Tek Türkiye

4.Osman

Kader Çizgisi

Kırık Kalpler


bu sezon devam edecek olan dizilerdir.

27 Haziran 2009 Cumartesi

Doğruluk Ekseni 'bizi' Herşeyiyle Yansıttı.!!!


Samanyolu Televizyonunun kendi yapımlarından biri olan Doğruluk Ekseni, sezon finaline girmesine rağmen seyircilerden hala mesajlar almaya devam ediyor.

Ekranlarda Doğruluk Ekseni’ni göremeyeceğiz diye endişelenen seyirciyi, Samanyolu Televizyonu, Doğruluk Ekseni’nin tekrarlarını yayınlayarak bir nebze teselli ediyor.Biz de sizler için dizinin birbirinden değerli karakterleri ile Doğruluk Ekseni, üzerine söyleşi yapmaya devam ediyoruz.Uzun ve yorucu bir set çalışmasından sonra tatile giren güzel oyuncu Ayçin Tuyun, tüm sevenleri için sorduğumuz sorulara cevap verdi. Dizinin gözü yaşlı doktoru, son bölümde gülümseyerek tüm sevenlerinin yüreğine su serpti. Senaryoyu çok başarılı bulan Ayçin Tuyun, en başta diziyi zirvelere çıkaran izleyicilerine teşekkür etmeyi ihmal etmedi.

Doğruluk Ekseni ilk bölümlerinde çok eleştirildi, kuzenler hep birbiri ile evleniyor kötü örnek oluyor falan denirken bir anda ilk ondan hiç düşmeyen çok sıkı takip edilen bir dizi oldu, sizce insanlar Doğruluk Ekseninde ne buldu? İnsanımızın kaybettiği bir şeyler mi vardı Doğruluk Ekseninde ki bu kadar sıkı takip altına alındı?

Doğruluk Ekseni dizimiz, her şeyden önce samimi ve doğal.. Hikâyenin gerçekleri yansıtması ve izleyenlerin kendilerinden – Anadolu insanını- bir şeyler bulmasıydı. Dediğim gibi Doğruluk ekseni ismiyle eşdeğer bir takım doğruları da beraberinde getirmesi izleyicileri bu diziye bağladı.

Bir de çoğu dizide çok pahalı kıyafetler, lüks evler dikkat çeker. Oysa maalesef ülkemizde bu tarz lükse sahip çok az bir kesim var. Doğruluk Ekseni dizisinde ise, içimizden kareler, kendi evlerimiz kendi kıyafetlerimiz sanki ekranda. Bu durumun avantajları ve seyirciyi çeken tarafı nedir sizce?

Çünkü içimizden ‘bizi’ her şeyiyle yansıttı.Her şeyin son derece hayattan alınmış kareler olması seyirciyi çeken tarafıydı….. Anadolu insanı ekrandaydı. Her şeyiyle.. Giyinişi, duruşu, sofrası ile adım adım Anadolu’ydu Doğruluk Ekseni..

Sizce dizimizde Aliye’nin Fikret’e dönmesi dizinin vereceği mesajı bozar mıydı? Aliye’nin konumunda Sırma olsaydı ne yapardı?

Öncelikle hiç kimse ayrılmak için evlenmez ama maalesef hayat sizi bir yerlere sürükleyebilir. Önemli olan bu noktada sizin duruşunuzdur ama bir çocuğunuzun olması sizin bütün düşüncelerinizi daha yapıcı, affedici yönde değiştirebilir. Sonuçta bir anne olmak fedakârlık gerektirir. Bu fedakarlığı yaparken de dikkat edilmesi gereken husus sizin ve çocuğunuzun zarar görmemesidir. Aliye’nin konumunda sadece Sırma değil kim olursa olsun her şeyden önce çocuğunun bir aile ortamında büyümesini isteyecektir, bunun içinde doğru olan neyse onu yapardı. Aliye de bu doğrultu da yuvasını kurtarmak için çalıştı. Fikret ise hata üstüne hata yaptı. Affı zor ve çok kırıcı davranışlarda bulundu. Bu da Aliye’yi artık yordu ve çocukları için iyi bir şans olduğunu düşündüğü öğretmen ile evlilik kararı aldı.

Yapımcı Mustafa Kartal ile çalışmaktan gurur duyduğunu belirten Tuyun, Mustafa Kartal, yapımcıdan hariç çok iyi bir abide oldu bize derken, final bölümünü kendisinin de çok beğendiğini belirtti. Bir daha ki sezon tekrar görüşmek üzere tüm sevenlerine iyi tatiller dileyen güzel oyuncuya bizde çok teşekkür ediyoruz....

23 Haziran 2009 Salı

Dizilerin Kıyafetleri Moda Oldu.

Samanyolu Televizyonu’nun muhteşem çalışmalarından biri olan Doğruluk Ekseni sezon finali ile herkesi büyülemeyi başararak en çok seyredilen 3. program olarak sezona veda etmişti.

Fakat dizinin tesiri bununla kalmadı. Hala Samanyolu Televizyonu’na dizi ile alakası mesajlar gelmeye devam ediyor. Kimi sezon finali miydi yoksa dizi tamamen mi bitti derken, birçok izleyicide Oğuz ile Sırma’nın düğününde Aliye’nin giydiği kıyafeti çok beğendiğini ve o kıyafeti bazısı kına gecesinde bazısı da nişanında giymek istediğini belirtiyor.

Bu yüzden kanalın resmi sitesine Aliye’nin kıyafetini nereden aldınız yazabilir misiniz ya da resmini bize yollayabilir misiniz diye gelen mesajlar dizinin sanat yönetmenini bir hayli memnun ediyor.

Dizide verdiği mesaj kadar, kılık kıyafet konusunda da büyük takdir toplayan Samanyolu TV’nin kendi yapımı bu dizi, Haşim karakterinin çok sık kullandığı atasözlerinden dolayı da izleyicilerinden olumlu mesajlar alıyor. İzleyiciler tarafından, unutulmaya yüz tutan atasözlerimizin tekrar ekranlar aracılığı ile hatırlatılması Türk Dili ve Edebiyatı’na büyük katkı olarak değerlendiriliyor.

Samanyolu TV’nin gözde dizisi Tek Türkiye, oyuncularının kıyafetleri de halk arasında yoğun ilgi görmüş hatta oyuncuların set kıyafetleri açık artırma ile satılıp geliri, öğrencilere burs olarak bağışlanmıştı.

SamanyoluHaber

18 Haziran 2009 Perşembe

Doğruluk Ekseni 'Süper' Veda Etti.


Doğruluk Ekseni muhteşem bir sezon finali ile ekranlara geldi.
Doğruluk Ekseni dizisi, Samanyolu Televizyonun bir anda gözde dizilerinden biri olmayı başardı. Yapımcı Mustafa Kartal’dan oyuncularına büyük bir emek gayret ve samimiyet ile çekilen dizinin final bölümü izleyicilerinden hak ettiği değeri görerek ilk yüzde en çok seyredilen 3. program oldu.Lüks, şatafatlı evler, birbirinden alımlı kıyafetlerle değil, verdiği mesaj ile ve oyuncularının başarılı temposu ile bu noktaya ulaşan Doğruluk Ekseni, ülkemizde unutulan birçok değeri yeniden insanımıza hatırlattı. Dizide modellik dünyasında yıldızı parlayan Rahman Görede’ nin oyunculuk alanında da gösterdiği performans büyük takdir ile dile getirildi. Hal böyle oyunca reyting sıralamasında zirveye yaklaşan dizinin yakışıklı oyuncusu Rahman Görede ile hakkında küçük bir araştırma yaptık. Çocukluğundan beri yakışıklılığı ile dikkat çeken Rahman Görede, üniversite eğitimi için Alanya’dan İstanbul’ a geldiğinde okul masrafları için bile olsa ailesinden para istemek istememiş. Ve part time iş aramaya başlamış. Kuzeninin ısrarı üzerine Neşe Erberk’in ajansına fotoğraflarını gönderen Rahman Görede’ nin hiç ummadığı haber çok kısa zamanda gelmiş. Ve artık Rahman Görede modellik dünyasına atılmış, aslında pilot olmak istiyormuş ama onun ekranlara yakışan yüzü onu Donna Karan, Prada ve Pierre Cardin gibi dünyaca ünlü markaların modelliğini yapmasına sebep olmuş.Medya dünyasına bu girişi yaptıktan sonra başrol aldığı ilk dizi projesi Doğruluk Ekseni’nde ününü arttıran Görede, dizide ki başarılı ve ahlaklı bir doktor olan Oğuz’u canlandıran karakteri ile kanalın seyircileri tarafından çok kısa zamanda sevilmeyi başardı. Dizi sezon finaline büyük bir reyting başarısı ile girerken, Görede de sorulan soruları yanıtladı
Rahman Görede, kimdir?
Modellikten oyunculuğa giden yaşam çizginizden bahsedebilir misiniz?Tabiî ki, 1983 İstanbul doğumluyum. Ama daha sonra Alanya’ ya yerleştik ve Alanya’da büyüdüm. İstanbul Kültür Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyat bölümünü kazanınca İstanbul’ da ki yaşamım yeniden başlamış oldu. Okul harçlığımı çıkarmak için part time çalışma maksadıyla 2002’de Neşe Erberk ajans’a başvuruda bulundum, takip eden bir yıl içinde profesyonel model olarak çalışmaya başladım. Ev arkadaşlarımın her ikisi de Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon bölümü öğrencileriydi. Oyunculuk ve sinema üzerine merakım bu yıllarda ortaya çıktı diyebilirim. 2003’te Akademi Hayat Sinema Atölyesinde ve 2004’te Pera Güzel Sanatlar Sinema Atölyesinde oyunculuk üzerine eğitim aldım. 2005’te İtalya’dan gelen bir teklifle her yıl Haziran ve Ocak ayında düzenlenen Milan-Men moda haftasına katılmak üzere Milano’ya gittim. Bunu iki yıl boyunca İtalyada’ ki diğer moda haftaları ve yurt dışı işleri takip etti. 2006 da Çin’den gelen bir teklif üzerine profesyonel modellik kariyerime bir süre Beijing’de devam ettim. Yurt dışında geçen yoğun çalışma temposunda üniversitedeki bursumun iptali, okulu tamamlayamama ve oyuncu olarak herhangi bir televizyon projesine dahil olamama durumu söz konusu olduğu için sonrasında sadece yurt içinde faaliyetlerde bulundum. Devam eden reklam oyunculuğu ve modelliğin yanısıra 2006’da Görede Reklam Tanıtım ve Organizasyon adı altında bir şahıs şirketi kurarak ekspozisyon organizasyonları düzenledim, çalışmış olduğum firmalara hem modellik hizmeti hem de organizasyon hizmetleri sunmaya başladım. İlk profesyonel oyunculuk deneyimim 2007’de Trt ‘de Sardunya Sokak adlı televizyon dizisiyle başladı. 2008’de nihayet üniversite diplomamı aldım. Ardından Samanyolu televizyonundan gelen bir teklifle 2008-2009’da başrolünde yer aldığım ilk proje olan Doğruluk Ekseni adlı televizyon dizisinde rol aldım...

Doğruluk Ekseni projesinde sizi çeken şey neydi?

Doğruluk ekseni projesi beni ilk başrol deneyimim olması dolayısıyla zaten bir hayli heyecanlandırmıştır. Diğer taraftan Ahmet Günbay’ ın hikâyesi farklı bir tat içermekteydi biz de elimizden geldiğince o hikayeyi canlandırmaya çalıştık. Sürekli olarak İstanbul’da ikamet ettiğim için şehir dışında bir iş, farklı mekanlarda çalışmak ve yeni insanlarla çalışma fikri de çok çekici gelmişti.

Dizinizin bu kadar tutulacağını tahmin ettiniz mi?

Başarı tabiî ki ilk hedefim ve hedefimiz ama genelde büyük beklentiler içinde olmayan bir insanım, mutlaka bir başarı bekliyordum fakat bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Sanırım her şey zincirleme bir başarıdan kaynaklanıyor; başarılı bir set ekibi, başarılı bir kast ve bunları çok iyi organize eden bir yönetmen. Emeği geçen herkesin eline sağlık. Bizi izleyen ve destek veren herkese çok teşekkür ediyorum.

Son aylarda ilk ondan düşmeyen diziyi halk neden bu kadar takip ediyor sizce?

Beypazarı’ndan bir vatandaşla sohbet ederken çoluk çocuk var mı diye sordum kendisine , o da var hatta durumumuz Doğruluk Ekseni’nde yer alan Sevda ve Harun’un hikayesiyle şu an aynı dedi ve halkın yaşamındaki daha diğer nice benzerlikleri daha örnek gösterebilirim. Sanırım bizi ve hikayemizi bir şekilde kendilerine yakın görüyorlar ve benimsiyorlar.

Her hangi başka bir projeniz var mı?Film, dizi, modellik?

Herhangi başka bir projeyi henüz değerlendirmeye alamıyorum açıkçası, çünkü Doğruluk Ekseni projesi bir aksilik olmaz ise seneye de devam edecek. Aynı anda de birden fazla projede yer almayı doğru bulmuyorum. Bunun yanı sıra modellik kariyerim uygun gördüğüm ve kariyerime katkısı olacağına inandığım işlerle az da olsa müsait olan zamanlarda devam ediyor diyebilirim.Oyuncuları daha az yorulsun diye kendisi daha çok yorulan fedakar bir yapımcısı olduğunu söyleyen Rahman Görede, yapımcı Mustafa Kartal’ın bu özelliğinin de onu diziye daha çok adapte ettiğine de değiniyor. Klişeleşmiş iş diyalogların yanı sıra samimi bir atmosferde daha verimli bir ekip oluştuğunu belirten oyuncuya, başarılar diliyoruz!...

14 Haziran 2009 Pazar

Doğruluk Ekseni 36. Bölüm - Özet

Doğruluk Ekseni’nde Sezon Finali!

Ekranların ilgiyle izlenen dizisi Doğruluk Ekseni, bu hafta sezon finaliyle ekrana geliyor. Kasabada yaşananlardan sonra aradan bir ay geçmiştir. Halime, eve dönmeyi çok istese de Hamza yüzünden eve dönememektedir. Fakat Sevda, annesinin geçmişte yaptığı büyük bir oyunu ortaya çıkaracak bir mektup bulunca aile yeniden karışır... Bu arada kasabaya dönen Ali, Uğur tarafından öldürülmek istenmektedir. Oğuz babasını ne kadar uyarsa da ona engel olamaz. Herkes Oğuz ve Sırma’nın düğününde bir sorun çıkmaması için uğraşırken Uğur ve Fikret çıkaracakları olaylarla Adalı ailesini şoka uğratacaklardır.

Fragmanı İzle;



Fragmandan Kareler;

11 Haziran 2009 Perşembe

İzleyici Yorumları

Doğruluk Ekseni Dizisi Hakkın'da İzleyici Yorumları

Biz gurbetteyiz. Bizim bulundugumuz ulkede saat farki cok oldugundan dizilerinizi gec saatlerde izlemek zorundayiz. Yinede izliyoruz. Cunki dizileriniz MUTHIS!!! Basarilar !
Nuri Adiguzel 29.04.2009

Filmi çok beğeniyorum.Çok heyecanlı geçiyor.Sırma ile Oğuz evlendirseniz daha da güzel olucaktır.EMİNİM!!!!!!!
Ayşe Metin 28.04.2009

Çok güzel bir dizi çekildiği yere de gitmiştim farklı bir büyüsü var oyuncuları da ayrıca çok cana yakın insanlar inşallah oğuz ile sırma da birleşir...
Hümeyra Sümengen 27.04.2009

Samanyolu tv ye böyle mükemmel diziler yaptıgı icin tebrik edeyorum. Türkiye'nin böyle dizilere çook ihtiyacı var.Ailecek sizi her hafta seyrediyoruzz. ama artık sırmayla oguz birbirlerine kavussunlarrr..vee bu arada kutlu dogum nedeniyle göstermis oldugunuz ilgiden dolayıı coookkk tesekkür ederim..ccookk begendiimm...dizi setine ve samayolu ailesine basarılarnızın devamını vee seyirciyi fazla sıkmamanızı rica ediyoruumm ( lütfen dikkate alın).
Esma Kübra

Sirmayi cok begeniyorum ama cok agliyor artik gulsun istiyorum.
Ayse 26.04.2009

S.a dizi super decok geriyor tek izledigim sey ama fazla gerilmekte iiyi bir sey degil baygi kasiliiyorum birazda hem acilarmi olmali dizilede guzel anlarla surekli insanlari mutlu edip mesaj verilemiyormu mesala son kutlu dogum ile ilgili bolum super hos egitici aci daha az olsun lutfen
Gül 26.04.2009

Mükemmel bir dizi. Kurban amca bence dizide önemli bir rol oynuyor.Kurban amca herkezin örnek alması gereken biri
Mehmet 25.04.2009


Doğruluk ekseni ailecek seyredilebilecek ender dizilerden.sosyal hayatta olanla olması gerekeni güzel bir biçimde yansıtan kaliteli bir dizi.emeği geçen herkese teşekkürler.bize ait olan mesajları günümüzün enstrümanlarıyla 'doğruyu'anlatmak önemli bir vazife.
Sinan Durgut 24.04.2009

Diziyi beğeniyorum.güzel nükteler var.gerçek hayattan kesitler.oyuncular da diziyi yaşatıyor.tebrikler...
Kıymet Şadoğlu 24.04.2009

Öncelik böyle bir dizi yayınladığı için stv ye teşekürler... kurban karekterinin konuşmalarına ve aralardaki eğitici ve bilgilendirici konuşmalara biraz daha yer verilse dizi ekseninden sapmaz...TEŞEKÜRLER..
Nurullah Özdemir 22.04.2009

Selamun Aleykum dogruluk eksenı cok harıka bır dızı yalnız ınsanlar bazı mesajlardan daha cok duygusal yonlerını on planda tutuyorlar.Bu dızı dıger tv kanallarındakı sacma sapan dızılerden cok farklı.Pempe dızıler gıbı ınsan askı ve sevgısı cok ıslense gercek amacını ıfa edemez.Ben ce dızı ask ve evlılık meselelerını arka planda tutmalı kı tutuyor da...Allah yar ve yardımcınız olsun.Dualarımız sızınle.
Serhat Yılmaz 22.04.2009

Oğuz'un Tefekkürüne ve Kurban amcanın ders veren konuşmalarına hayranım.Tüm emeği geçenlerin ellerine sağlık......
Murat Efe 21.04.2009


S.a Dizi o kadar güzelki anlatması imkansız. Diziyi başından itibaren seyrediyorum hiç bölüm kaçırmadım. İnsanı çok duygulandırıyor. Bu diziyi gerçekleştirenlere ve dizide oynayan herkese tşk lerimi sunuyorum. Başarılarınızın devamını Cenab-ı Allahtan niyaz ediyorum. Selamün Aleyküm...
Hüseyin Polat 21.04.2009

Dizi Hakkında Ki Yorumların Devamı İçin Tıklayınız.


9 Haziran 2009 Salı

Doğruluk Ekseni 35.Bölüm Özeti (Yeni)


Doğruluk Ekseni, Yeni Bölümüyle Ekrana Geliyor.

Halime, kızını türlü oyunlarla Uğur’a vermeye çalışırken, Harun engel olmaya çalışır... Fakat her şey arapsaçına döner ve Halime ile Huriye karşı karşıya gelir. İki kadın birbirilerine ölesiye saldırırken Sevda her şeyi yanlış anlar ve Harun’u tamamen hayatından çıkarır. Fakat Harun’un bu durumu kabullenemez ve durumu daha kötüye gider...Bu arada Fikret, Namık’la ilgili olayı öğrenir ve onun karşısına çıkarak tehdit eder. Fakat Adalı ailesinden hem Fikret’i hem de Halime’yi kötü bir sürpriz beklemektedir.

9 Haziran 2009 tarihinde SALI GÜNÜ

Türkçe Olimpiyatları

Muhteşem Ödül Töreni Ve Şarkı Finali İçin Tıklayınız.

Antalya'daki Muhteşem Gece'den Görüntüler İçin Tıklayınız.

Kayseri'de ki Muhteşem Gece'den Görüntüler İçin Tıklayınız.

Sevgi Diline Stadyum Yetmedi.

7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Anadolu etkinlikleri çerçevesinde Kayseri, ilk kez büyük bir organizasyona ev sahipliği yaptı.

Kayseri Kadir Has Stadyumu'ndaki programa vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Yoğun ilgi nedeniyle 33 bin kapasiteli stadyumun tribünleri dolunca futbol sahası da kullanıldı. 60 bini aşkın kişinin izlediği programı izlemek isteyenlerin bir kısmı tesis içinde yer kalmaması nedeniyle stadyuma giremedi.
Yazının Devamı İçin Lütfen Tıklayınız.


Türkçe Çoşkusu Türkiye'yi Fethetti.

Türkiye'ye 12 gündür 'Türkçe bayramı' yaşatan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları coşkusu sürüyor. 115 ülkeden gelen 700 öğrenci, Ankara'daki muhteşem finalle yarışma stresine noktayı koydu. Gençler, bu hafta Türkiye'yi gezerek dinlenme fırsatı bulacak.
Yazının Devamı İçin Lütfen Tıklayınız.

Erdoğan: Yurtdışındaki Öğretmenler Osmanlı Akıncıları Gibi


Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkçenin dünyanın dört bir yanında konuşulması ve öğrenilmesi için emeği geçen öğretmenlere teşekkür etti. Gittiği her ülkede Türkçeyi gönüllere kazıyan öğretmenlerin öğrencileriyle karşılaştığını vurgulayan Erdoğan, bu gayreti gösteren hocaları Osmanlı Devleti'nin kuruluşundaki akıncılara benzetti: "Bu kardeşlerimi Osmanlı'nın akıncıları olarak görüyorum.

Necip Fazıl, Mehmet Akif, Nazım Hikmet, Ali Şir Nevai'yi dinledik. Hep onların sayesinde. Bundan dolayı onları kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum." Dilin bir millet için çok önemli olduğunu vurgulayan Başbakan, "Dil bizde aynı zamanda 'gönül' anlamına geliyor. Edebiyatımızda 'ehli dil' tabiri vardır, bu 'gönül ehli' demektir. Dünyanın bir ucunda Türkçe konuşan biriyle ortaklık işte bu gönül ve dil birliğiyle gerçekleşiyor. Bugüne kadar bu gayretin içinde yer alan öğretmen kardeşlerime teşekkür ediyorum." dedi. Mehmet Akif Ersoy'dan Necip Fazıl Kısakürek'e, Ali Şir Nevai ve Nazım Hikmet'e kadar Türkçenin gönüllere bu öğretmenler eliyle kazındığının altını çizdi. Türk okullarından mezun olanları temsilen şarkı finalinin sunucusu Arnavut asıllı Ablan Tartari'ye ödül veren Erdoğan, programın sonunda Kongolu minik kızları kucağına alarak öptü.

"Zaman Gazetesi"

Türkçe Şarkılarla Gönülleri Fethettiler

Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finalinde duygusal anlar yaşandı. Türkçe sevdalısı öğrenciler şarkılarını seslendirirken izleyiciler gözyaşlarına hakim olamadı.

7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finalinde yarışan Türkçe sevdalısı öğrenciler, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'ni dolduran binlerce kişiyi kendilerine hayran bıraktı. 115 ülkeden 700 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen olimpiyatların şarkı finalinde duygusal anlar yaşandı. Misafir öğrenciler akıcı bir Türkçe ile seslendirdikleri şarklılarla salondakilere parmak ısırttı. Çok sayıda davetli, şarkıları dinlerken gözyaşlarına hakim olamadı.

Afrikalı öğrencilerin Urfa Sıra Gecesi'yle başlayan yarışma, dünyanın birçok ülkesinden gelen çocukların Türkçe şarkılarıyla devam etti. Peygamber Efendimiz için yazılan 'Sevdim Seni Mabuduma' ilahisi seslendirilirken salonda bulunan çok sayıda davetlinin gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gözyaşlarını tutamadı. Birçok ülkeden gelen dünya çocukları söyledikleri her şarkıyla büyük ilgi topladı. Kenya'dan gelen Paul Mbela'nın Murat Kekilli'nin 'Anadolu Benim' şarkısını söylerken 'Ben de sizdenim esmerliğim sonradan.' sözleri büyük alkış aldı. Olimpiyatlara Azerbaycan'dan katılan Gülizar Ferecova, Ebru Gündeş'in 'Yalnızlığa Demir Attım' şarkısını üst düzeyde bir performansla sergiledi. Bundan çok etkilenen Ebru Gündeş, öğrencinin yanına sahneye çıkarak onunla düet yaptı. Pakistan'dan gelen Muhammet Salman ise Fatih Kısaparmak'ın 'Benim Babam' şarkısını ustaca seslendirdi. Kısaparmak, parçayı dinlerken gözyaşlarına boğuldu. Sahneye çıkan ünlü şarkıcı, "Sözün bittiği yer burası, keşke babam da bu ânı görseydi. Bu öğrencimizin alnından öpüyorum." dedi. Final gecesine katılan İstanbul Valisi Muammer Güler, Türkçeyi dünyaya yayan öğretmenlere teşekkür etti. Güler, organizasyonla Türkçenin dünya dili olduğunun bir kez daha kanıtlandığının altını çizdi. Erzurum'dan gelen Kemal Şimşek ise büyük heyecan yaşadığını ve gurur duyduğunu söyledi.

Gecenin Altın Çocukları

1. Grup Pakistan'dan Muhammet Salman 'Benim Babam'

2. Grup Türkmenistan'dan Eziz Küpceyev 'Mektebin Bacaları'

3. Grup Şili'den Karinavega Monsal 'Hasretinle Yandı Gönlüm'

4. Grup Mozambik'ten Bangaina Jose 'Sivas'ın Yollarına'

5. Grup Bangladeş'ten Farzana Samia 'Sevdim Seni'

3 Haziran 2009 Çarşamba

Katerina, Necip Fazıl bilgisiyle jüriye 'pes' dedirtti..


7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapsamında düzenlenen 'Makale Yarışması'nda birinciliği, Türkiye'nin önde gelen edebiyatçılarından oluşan jüriye 'pes dedirten' Ukrayna'dan Katerina Tişenko elde etti.
'Necip Fazıl' konulu makale yarışmasında finale kalan 15 öğrenci jürinin karşısında makalelerini anlattı. Yarışmada ikinciliği Tataristan'dan Fayagul Agmalova alırken, üçüncülüğü Beralus'tan Yuliyu Juro ile Irak'tan Roza Makwan Murat Khan paylaştı. Ukrayna Kırım'dan yarışmaya katılan Katerina, mükemmel Türkçesi, Necip Fazıl bilgisi, ezbere bildiği şiirleri anlaması ve özümsemesi ile jüriyi çok etkiledi. Diğer yarışmacıların da Necip Fazıl bilgisinin çok iyi olduğunu anlatan jüri başkanı İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özkan, Katerina'nın Necip Fazıl'ı özümsemesine 'pes' dediklerini söyledi. "Türkiye'de bile yarışma yapsak öğrencilerimiz; şairi ancak bu derece anlayabilir." diyen Prof. Dr. Özkan, "Katerina, Necip Fazıl'ı tamamen özümsemiş, bütün soruları çok rahat cevapladığı gibi şairin manevi iç dünyasını da çok güzel anlamış. Necip Fazıl'ın anlatmak istediği şiirleri, kavramları içselleştirerek değerlendirmesi bizim için mutluluk verici bir hadiseydi." diye konuştu.
ÜSDATIN ŞİİRLERİNİ RUSÇAYA ÇEVİRMİŞ.
Tavriya Milli Üniversitesi Türkoloji bölümünde okuyan ve önümüzdeki yıllarda Türkçe tercüman olarak çalışmayı düşünen Katerina ise, "Şairlerin Sultanı'nı tanımak benim için büyük bir şerefti. Birçok kitabını okudum, şiirlerini ezbere biliyorum. Hatta Rusçaya şiirlerini tercüme ettim. Ayrıca kendim de Necip Fazıl'ı anlatan Türkçe bir şiir yazdım." dedi. Jürinin yüksek lisans için Türkiye'ye davet ettiği Katerina Tişenko, Necip Fazıl'ın şiirlerinin 'hem ölçülü hem de mana açısından çok zengin' olduğunu belirtti
.

Kolombiyalı Genç Türkçe Öğretiyor...


Kolombiya'daki dil kursunda Türkçe öğrendi, şimdi kendisi Türkçe öğretiyor.

Dünyanın çeşitli diyarlarından Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye'ye gelen öğrencilerin hepsi birbirinden yetenekli. Geçen yıl olimpiyatlara katılan Kolombiyalı genç, bu sene Türkçe öğrettiği öğrencilerini yarışmaya getirmiş. Kırgız Erlan Satarov, Kırşehir şivesiyle de konuşmayı öğrenmiş. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın finaline geri sayım başladı. Bugün Bursa'da şiir yarışmasının şampiyonları belli olacak, yarın İstanbul'da şarkı dalında dereceye girenler açıklanacak. Ödül töreni ise 6 Haziran'da Ankara ASKİ Spor Salonu'nda düzenlenecek. Yarışmalarda ter döken birbirinden iddialı 700 öğrenci, ilginç hayat hikâyeleriyle dikkat çekiyor. Kolombiyalı Natalia Gomez'un azmi takdire şayan. Geçen sene 6. Türkçe Olimpiyatları'nda konuşma dalında gümüş madalya kazanan Natalia, bu yıl Türkçe öğrettiği öğrencilerini yarışmaya getirmiş. Başarılı genç, 2 yıl önce Kolombiya'daki Dil Merkezi'nde Türkçe öğrenmiş. Şimdi aynı yerde öğretmenlik yapıyor. Halen Kolombiya'da üniversite okuyan Natalia, öğrencisi Daniala Rueda'dan oldukça umutlu. Japon Chikako Kuroe'nin (19) hayatını, İran-Irak savaşında Türklerin Japonları kurtarmasını anlatan belgesel değiştirmiş. Japon televizyonunda yayınlanan filmden çok etkilenen Chikako, "Bir Türk'ü görür de onunla konuşamazsam, nasıl yüzüne bakarım?" düşüncesiyle Türkçe öğrenmeye karar vermiş. "Belgeseli izlerken gözümden yağmur geldi." ifadelerini kullanan öğrenci, "Bir Türk'üm" diyecek kadar Türkiye ve Türkçeyi seviyor. "Kaç kardeşsiniz?" diye soranlara ise öğretmeni Havva Bayram'ı da dahil ederek "4 kardeşiz." cevabını veriyor. Yarışmaya sunum dalında katılan Chikako'nun konusu, 'Türkiye'ye karşı kelimelere sığmayan sevgim.'
EN ÇOK ŞARKIDAKİ 'OF'LARDA ZORLANMIŞ.

Kamboçya'dan gelen Monyneath Lim, şarkı dalında yarışıyor. Okuması gerçekten büyük yetenek isteyen Türk sanat müziği parçası 'Sabret Gönül'ü seslendiriyor. Monyneath, şarkıyı çalışırken en çok 'of'larda zorlanmış. Bu konuda ne kadar dert yansa haklı. Çünkü şarkının bir yerinde tam 15 saniye boyunca 'of' çekiyor. Hafta sonu ve yarıyıl tatillerinde hep şarkısına çalışmış. Uluslararası Zaman Lisesi öğrencisi, okulda 'Türkçe şarkı öğrenme kulübü'ne devam ediyor. Türkiye'de üniversite okumak isteyen Monyneath, 30 civarında şarkı ve ezgiyi ezbere biliyor. Öğretmeni Vesile Kaplan ise Uzakdoğu ülkelerinin alfabesinde ü, ö, ş, ğ, ı harfleri bulunmadığı için Türkçe öğrenmenin çok zor olduğunu vurguluyor.

Hocam Allah galiba sizi daha fazla seviyor!

Senegal'de Yavuz Selim Koleji'nde okuyan Moussa Dabbo (16), yazma ve konuşma dalında yarışıyor. Moussa'nın ilginç bir anısı var. Öğretmeni Mehmet Akif Gümüş, bir gün derste Türkiye'deki depremlerden bahsetmiş. Afrika'da neden sarsıntı olmadığını sormuş. Öğrencilerinden 'fay hatlarının olmaması' gibi bir cevap beklerken, Moussa, "Hocam çünkü Allah bizi daha çok seviyor!" demiş. Ancak İstanbul'da camilerin ihtişamı, tarihî güzellikler ve Boğaz'ı görünce fikrini değiştirmiş. Şakacı genç, öğretmenine artık "Hocam Allah galiba sizi daha çok seviyor!" diye takılıyor.

Sarı ve siyah ırkın örnek arkadaşlığı!

İlk gün biraz çekingen davranan, sadece kendi ülkelerinden gelen arkadaşlarıyla birlikte olan öğrenciler, ilerleyen günlerde çekingenliklerini atarak farklı milletlerle arkadaşlık kurmaya başladı. Belaruslu Sviatlana Khrapova ile Güney Afrikalı Xolo Songca da bu öğrencilerden. Belarus Dostluk Kültür Merkezi'nde Türkçe öğrenen Sviatlana, taç takılı yerel kıyafetiyle büyük ilgi topluyor. Fethullah Gülen'in 'Sıkılsın' şiirini seslendiren genç kız, bugünkü finallerde iddialı. Belaruslu Enna Vaitovich ise 'Veda Busesi' adlı şarkıyı büyük bir ustalıkla seslendiriyor. Güney Afrika Yıldız Koleji öğrencisi Xolo, Faruk Nafiz Çamlıbel'in 'Çoban Çeşmesi' adlı şiirini okuyor. Madagaskarlı Haqual Tovondraing de sarı ve siyah ırkın arkadaşlığına katkı yapıyor. Kırgız Erlan Satarov ise Kırşehirli Ozan Şemsi Yastıman'ın 'Memleket Hasreti' şiiri ile yarışıyor. Şiirini Kırşehir şivesi ile okuması dikkat çekiyor. Öğretmeni İsa Kaymaz, "Erlan'ı arayıp 'neredesin' dediğimde; önceden 'geliyorum' diyordu; artık 'geliyom' diyor. Sanırım, Türkçeyi Kırşehir şivesi ile konuşmaya başladı." ifadelerini kullanıyor.
Zaman

2 Haziran 2009 Salı

Ekran Budalası Olmadım.!!!


Ankaralı olmasına rağmen, Karadenizli rollerin aranan yüzü olan Gafur Uzuner, 'Doğruluk Ekseni'ndeki Kurban rolü ile farklı bir portre çiziyor. Sürekli ekranda olmak gibi bir kaygısının olmadığını söyleyen Uzuner, "Bu meslekte tavan yok. İnsanın ruhunu okşar, ama onun esiri olmamak lazım." diyor.
Süper Baba, Çiçek Taksi, Tatlı Kaçıklar ve Pembe Panjurlu Ev'deki rolüyle tanıdığımız Gafur Uzuner, 1977 yılında tanıştığı televizyonda onlarca dizi ve filmde rol aldı. Kanal A'da sunduğu 'Söyle Yakıştır'la sokağa inen Uzuner, Samanyolu'nda salı günleri ekrana gelen 'Doğruluk Ekseni'nde Kurban karakterini oynuyor. Dizide ettiği beylik laflarla adeta izleyiciye ders veren Uzuner'den dua isteyenlerin ve elini öpmek için ceketini düğmeleyerek seti aşındıranların haddi hesabı yok. Kurban'ın kendisi için verimli bir rol olduğunu söyleyen Uzuner, "Bu meslekte tavan yok. İnsanın ruhunu okşar ama onun esiri olmamak lazım. Ekranda görünmek hoşuma gider, ama hiçbir zaman ekran budalası olmadım." diyor. Gafur Uzuner ile dizinin çekildiği Beypazarı'nda Kurban rolünü, oynamayı hayal ettiği rolü, Ankaralı olmasına rağmen neden Karadenizli rollerinde görev aldığını konuştuk.
'Kurban' küçük ama işlevi olan bir rol. Ne tür geri dönüşler oluyor?

Keyif aldığım bir iş 'Doğruluk Ekseni'. Kurban rolü ise içi doldurulabilecek, üretken bir rol. Seyirci ceketini düğmeleyip geliyor yanıma. Elimi öpmek isteyenler, dua isteyenler oldukça fazla. Bir yerde ayak ayak üstüne atarken bile düşünüyorum. Yazanların emeğini teslim etmek lazım. Bize ne malzeme gelirse onunla yemek yapıyoruz.
Onlarca dizi ve filmde rol aldınız. Geriye döndüğünüz zaman ne düşünüyorsunuz?

Dolabı açıyorum, rol aldığım yüzlerce kaset. Televizyonculuk buza yazı yazmaktır. Önemli olan karşılaştığın insanların aileden biri gibi yaklaşmaları. Allah'a şükür bizi öyle görüyorlar. Kurban rolü de bu imaja uygun. Oynamayı hayal ettiğiniz bir rol var mı? Ezber bozmak istiyorum. Aynı şeyleri oynamak değil de aykırı bir şeyi oynamak önemli. Yani bana asla teklif edilemeyecek rolün üstesinden gelmek beni tatmin eder. Ne olursa olsun... Ankaralısınız, ama izleyiciler sizi Karadenizli rollerde tanıdı... Bütün şiveleri çok iyi konuşurum. Bu Allah vergisi bir durum. Ama 'Karadenizli oynar' noktasından uzak düşünen cesur yönetmenlerden de görev bekliyorum. Her gün çalışmak zorunda da değilim. Oyuncu olarak elbette kamera karşısında olmak istiyorum, ama her dakika oynamak istemem. Geçmişe dair kırgınlıklarınız oldu mu? Yok. Bu işlerin yalan dünya işleri olduğunu bilen biriyim. Entrika başka mesleklerde var, bizde de var. Oyunculukta aç sefil kalan ağabeylerim oldu. Kendi hataları. Bir gece para kazanıyorsun, onu o gece bitirmen şart değil. Yıllardır oynamadığınız film-dizi kalmadı. Yeter doydum dediğiniz oldu mu? Bu konuda doyum söz konusu olmaz. Onun tavanı yok. Görünmek hoşuma gider, ama hiçbir zaman ekran budalası olmadım. Çoğu arkadaşım alkolik oldu, yuvası dağıldı. Sizin için iyi bir karakter oyuncusu deniyor. Bundan rahatsız oluyor musunuz? Jön olmaktan daha iyidir. İkinci adam olmak avantajlı; çünkü daha çok yer bulursun. Ayrıca benim de başrol oynadığım işler oldu...

Aliye, ikinci baharını yaşamak üzere!..Doğruluk Ekseni'nde Yakup ve Rüya başarılı bir böbrek ameliyatından sonra ailelerinin bir sürprizi ile karşılaşır. Işıl ise Uğur'dan kızını korumak için düştüğü yerden kalkmak zorundadır. Fikret, hatalarını telafi edemezken, Aliye, yaşadığı kötü olaylardan sonra ikinci baharı yaşamak üzeredir.

SAMANYOLU 19.40

Zaman Gazetesi

1 Haziran 2009 Pazartesi

Serdar Ortaç'tan Türkçe Olimpiyatı itirafı!



SAKARYA ŞİİRİ OKUNURKEN AĞLAMIŞ!!!


Yediden yetmişe herkesi duygulandıran çocukların Türkiye ve Türkçe sevdası izleyenleri adeta büyülüyor.Dünya haritasının neresinde olduğunu bilmediğimiz hatta ismini bile telaffuz etmekte güçlük çektiğimiz ülkelerin çocukları Türkiye'ye gelerek şarkılarımızı, şiirlerimizi seslendiriyor. Yediden yetmişe herkesi duygulandıran çocukların Türkiye ve Türkçe sevdası izleyenleri adeta büyülüyor. İzledikçe duygu seline kapılanlardan biri de ünlü sanatçı Serdar Ortaç. "Eurovision'dan önce Türkçe Olimpiyatları'na destek verin." sözüyle yarışmanın önemine dikkat çeken Ortaç, bu yılki organizasyonda jüri üyeliği yapacak.115 ülkeden 700 öğrencinin katılacağı programın parçası olmaktan büyük gurur duyduğunu söyleyen sanatçı, "Türkçe Olimpiyatları, tarih boyunca gurur duyacağımız yegâne olaylardan biri. Millet olarak yaptığımız en gurur verici şey. Bunun için ne kadar övünsek az." diyor. Türkçe Olimpiyatları'nın günün birinde mutlaka hak ettiği yeri bulacağını ifade eden Ortaç, organizasyonun zaman geçtikçe değerinin artacağına inanıyor.Türkçe Olimpiyatları'yla geçen yıl televizyon aracılığıyla tanışan Serdar Ortaç, çocukları izlerken büyük bir heyecana kapılmış. Moğolistanlı öğrenci, Sakarya Türküsü'nü okurken gözyaşlarına hakim olamamış. Ünlü sanatçı, yaşadığı duygu dolu anları şöyle anlatıyor: "Kamboçyalı bir kız çocuğundan Çile Bülbülüm şarkısını, Moğolistanlı bir öğrencinin ağzından Necip Fazıl'ın mısralarını dinlerken çok duygulandım. Hatta hemen internet siteme ilgili videoları ekleyerek, sevenlerime izlettim. Ancak Moğolistan adına katılan bir kız öğrencinin, Sakarya Türküsü'nü okurken 'Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz, Sen kıvrıl ben gideyim, Son Peygamber kılavuz' dizelerini haykırması, beni kendimden geçirdi. En çok bu sahnede heyecanlandım ve gözyaşlarımı tutamadım."Türkçe Olimpiyatları'nın, dilimizi başarı ile konuşan dünya çocuklarını bir araya getirdiğinin altını çizen Ortaç, bu yeteneklere hayran kalmamanın mümkün olmadığını vurguluyor. "Sakarya Türküsü'nü tüm sevgisiyle okuyan ve bize Türkçe 'merhaba' diyen bu çocukları sevmemek ve söyledikleri karşısında duygulanmamak mümkün değil." ifadelerini kullanıyor. Ortaç, popüler müzikle uğraşan bir sanatçı olarak olimpiyatları çok önemsediğini şu sözlerle anlatıyor: "Olimpiyatlar bizim için çok önemli. Bize özümüzü, büyük ve yüce tarihimizi, hatta Orta Asya'dan Avrupa sınırlarına kadar, yıllarca konuşulan dilimizin büyüklüğünü hatırlatıyor. Böyle güzel bir oluşum karşısında kayıtsız kalmak zaten söz konusu olamaz. Günümüz gençliğinin Türk milletini var eden değerlere sahip çıkması gerekiyor. Gençliğin iyi insan olmak için çok sebebi var. Çünkü bizim Osman Gazi'miz, Mevlânâ'mız, Mustafa Kemal'imiz var. Sevmeyi öğrenmek için çok nedenimiz var."

Türkçe Olimpiyatları Hakkında Daha Fazlası İçin Lütfen Tıklayınız.